Karl Popper & Ernst Gombrich: Belirsiz Hakikat (1988)
Ümid Gurbanov Ümid Gurbanov
117K subscribers
4,905 views
0

 Published On Sep 10, 2023

Bilim felsefesi üzerine yaptığı çalışmalarla bilinen ve akademideki hâkim fikirleri reddederek sol görüşlerin “kapalı toplumlar” yarattığını, “tarihselciliğin” ise yanlış bir yöntem olduğunu ifade eden Karl Popper ile “sanat diye bir şey yoktur aslında, sadece sanatçılar vardır” önermesiyle başlayan ve bugün bile sanat üzerine kaleme alınmış en kapsamlı ve en çok okunan eserlerden biri olan “Sanatın Öyküsü” adlı kitabın yazarı Ernst Gombrich 1988’de bir araya gelerek yaklaşık 25 dakikalık bir sohbet gerçekleştirmişler.

Gombrich’in deyimiyle ikisi de bir anlamda tarihçi olan bu iki isim, bilhassa toplum ve tarih üzerine görüşlerini açıklayarak, genel itibariyle Popper’ın “durum mantığı” ilkesi çerçevesinde demokrasi, ustalık, tarihin inşası ve geleceğin tahayyülü hakkında birçok konuyu konuşarak yer yer oldukça çarpıcı ifadelere yer veriyorlar.

Popper’ın birçok görüşünü halihazırda bilmemize rağmen, Gombrich’in de çoğu mesele üzerinde Popper ile aynı fikirde olduğunu, hatta bazen Popper’dan daha kesin çizgilere sahip olduğunu görmek oldukça ilginç aslında.

Geçmişin asla bilinemeyeceğini öne süren görüşlere karşı çıkan bu isim, geleceğin ise tam olarak öngörülebileceğini ifade eden görüşlere de karşı çıkıyor. Buna göre, geçmiş hakkında araştırmalar yaparak, varsayımsal da olsa, bir sonuca varırız, fakat elimizdeki bilgileri sanki bir doğa yasası gibi okuyarak geleceğin nasıl şekilleneceğini bilemeyiz.

Popper’a göre sürekli bir ilerleme olmak zorunda değil. İnsanların çabaları ve emekleri geleceği şekillendirecektir. Bu görüşe katılan Gombrich ise, tarihteki kimi olaylara göndermelerde bulunarak, başka bir niyetle ortaya koyulan bir işin öngörülmedik birçok sonuç doğurabileceğini ve bu sebeple de rasyonel veya irrasyonel her türden eylem ve kararın bizlerin tarih üzerinde bilimsel bir tahmin yapmasını imkansız kıldığını ifade ediyor.

Demokrasi ile buluşan toplumların, kendi kaderlerini çizme yolunda bazen ellerindeki özgürlük sebebiyle bir bilinmezliğe sürüklendiğini ve böylece aslında bir anlamda totaliter toplum anlayışında kendine yer bulan bir diktatörün herkes için karar vermesi mekanizmasına özlem duyduğunu belirten Popper, bu bağlamda söz konusu bilinmezliği ve belirsizliği ortadan kaldıran sol görüşlü toplum tahayyüllerinin de bir nevi din gibi kabul gördüğünün altını çiziyor.

Çevirisi düşündüğümden biraz uzun sürmüş olsa da nihayet epey bir süredir (birkaç yıldır) tamamlamayı umduğum bir işi nihayet sizlere sunabiliyorum.

İkisi de 92 yaşında yaşamını yitiren bu isimleri kendinize örnek almanızı ve uzun yıllar sağlıkla yaşamak için çaba sarf etmenizi gönülden dilerim.

* * *

Çeviri: Ümid Gurbanov
Blog: https://umidgurbanov.substack.com
Twitter: https://twitter.com/umidgurbanov
* * *
Twitter: https://twitter.com/ufaktefekceviri
Patreon: https://patreon.com/umidgurbanov

show more

Share/Embed