Alfred Hitchcock: Sinemada Gerilim Nasıl Yaratılır? (1970)
Ümid Gurbanov Ümid Gurbanov
117K subscribers
3,447 views
0

 Published On Aug 6, 2023

Amerikan Film Enstitüsü’nün 1970’de hazırladığı seminer kapsamında ağırladığı Alfred Hitchcock, kendisine yöneltilen bir soru üzerine sinemada “gizem” ve “gerilim” arasındaki farka değinerek günümüze dek geçerliliğini koruyan ve sinemacılık ile ilgilenenlerin bir anlamda ders çıkararak aktardığı ünlü “masa ve bomba” örneğini dile getirir.

Aşağıya örneğin tam metnini koyacağım için konuyla ilgili tekrara girmiyorum ki, zaten Hitchcock konuyu olabilecek en basit haliyle aktarmayı başarıyor, ancak konuşmada geçen 1936 tarihli Sabotaj filmine yapılan göndermeyi tam olarak anlayabilmeniz için söz konusu sahneyi aktarmak istiyorum:

Filmde, kuryelik yapması için bir çocuğa paket veriliyor ve seyirciye paketin içinde bomba olduğu söyleniyor. Çocuk elinde paketle oradan oraya dolaşırken, bombanın patlamasına ne kadar kaldığını gösteren bir saat belirip duruyor ekranda. En son otobüse binen çocuk, oradaki yolcularla beraber havaya uçuyor.

Bunun bir hata olduğunu belirten Hitchcock, seyirciyi korkunç bir olayın olacağıyla ilgili bir beklentiye soktuktan sonra, şayet bir rahatlama anı verilmezse ve gerilim bir “şoka” dönüşürse, seyircinin kızacağını ifade ediyor.

* * *

Diyelim ki dört kişi bir masanın etrafında oturuyor. Beyzboldan veya başka bir şeyden bahsediyorlar. Böylece beş dakika geçiyor. Oldukça sıkıcı. Aniden bir bomba patlıyor. İnsanlar paramparça oluyor. Seyircinin eline burada ne geçiyor? On saniyelik bir şok.

Aynı sahneyi tekrar çekelim. Ancak bu sefer seyirciye masanın altında bomba olduğunu ve beş dakika sonra patlayacağını söyleyelim. Seyircinin bütün hissiyatı bambaşka bir hal alır bu durumda, çünkü onlara şu bilgiyi vermişsinizdir: “Beş dakika sonra o bomba patlayacak.” Bu durumda beyzbol hakkındaki konuşma oldukça hayati bir mesele haline gelir. Seyirciler şöyle demeye başlar: “Saçmalamayı kesin, beyzbol konuşmayı bırakın, bomba var orada!” Seyirciyi olaya müdahil edersiniz böylece.

Ancak şurada şöyle bir nüans var. Sabotaj adlı filmimde bu hatayı yapmıştım, ancak bir daha asla yapmadım: Bomba asla patlamamalı. Böyle bir şey yaparsanız, seyirciyi bir duyguduruma sokmuş olursunuz sonra onlara bir rahatlama sağlamadığınız için kızarlar. Neredeyse bir zorunluluktur bu.

Bu yüzden birinin bacağı bombaya değer, eğilip aşağıya bakar, “Tanrım, bomba var!” der. Pencereden dışarı atar bombayı ve ondan sonra patlama gerçekleşir. Tam zamanında!

— Alfred Hitchcock, 1970

* * *

Çeviri: Ümid Gurbanov
Blog: https://umidgurbanov.substack.com
Twitter: https://twitter.com/umidgurbanov
* * *
Twitter: https://twitter.com/ufaktefekceviri
Patreon: https://patreon.com/umidgurbanov

show more

Share/Embed